Daha 17 yaşındayken Moda Hukuku’nun ne olduğunu bilmeden çıktığım bu yolda, Avukat Erdem Eren’in, ilk lise öğrencisi olarak beni eğitime kabul etmesi benim için her şeyin başlangıcı oldu. Moda Hukuku Enstitüsü kariyerimde, hayallerimi besleyen, yeni dünyanın dinamiklerini yakalamamı sağlayan ve beni hep güvende hissettiren bir yer. Enstitü bünyesinde defalarca eğitime katılan biri olarak, gün sonunda, paylaşamaya doyamayacağınız kadar bilgiye sahip olduğunuzu söyleyebilirim. Bu alanda, başarılarıyla beni motive eden birbirinden değerli hocalarımın, hayatıma bu denli dokunduğunu görmek bana kendimi çok şanslı hissettiriyor.

Benim Moda Hukuku Enstitüsü ile tanışmam “Bir tasarımcı tasarımlarını nasıl koruyabilir?” sorusunu araştırırken oldu. Eğitimlerine katılmam ise liseden mezun olduğum ve üniversiteye daha başlamadığım yaz dönemi oldu. Dolayısıyla eğitimlerin bana öğrettiklerinden ve moda dünyasının farklı bir bakış açısını göstermesinden ziyade kariyerime de oldukça katkı sağladı ve yön verdi diyebilirim. Moda tasarımı okumayı hedeflerken üniversite hazırlık sürecinin de bana sunduğu süreçte hedefim Moda Yönetimi olarak değişti.

Moda Hukuku Enstitüsü, hali hazırda dünya çapında sahip olduğu network ağıyla birlikte, bünyesinde ortak ilgi alanları doğrultusunda hevesle çalışmalarını yürüten, vizyoner ve başarılı olduğu kadar da mütevazi, acımasız iş dünyasında birbirini ezen değil aksine destekleyen, oldukça donanımlı insanlarla dolu. Enstitü, sırf profesyonel hayattaki vizyonumu şekillendirmekle kalmadı, oldukça samimi ve daima yardım eli uzatan eğitmenlerimle birebir ilişkilerimle de birlikte düşünce hayatımda da bana çok destek oldu. Sırf sektöre değil üniversite sonrası hayatıma da 3-0 önde başladım. Moda Hukuku Enstitüsü ve çok değerli mentörlerim bana bu hayatta dışarıdan alınan sektöre yönelik bir eğitimin katamayacağı kadar çok şey kattı, adeta ikinci evim oldu. Zannedilenin aksine enstitü, bünyesinde sırf moda hukukçularını barındırmıyor, oldukça geniş bir yelpazeye ev sahipliği yapan, entellektüel, profesyonel ve kültürel olarak inanılmaz derecede zengin bir kuruluş.

Üniversitenin 2. yılında hukukta hangi alanda yoğunlaşmak istediğimi henüz bilmiyorken moda ve hukuk kavramlarının bir çatı altında toplanması ve bu alanda yeni şeyler öğrenebilecek olmak beni oldukça heyecanlandırmıştı. Çok değerli hocalarımız Av. Erdem Eren ve Irmak Yılmaz’ın moderatörlüğünde gerçekleştirilen program hayatımın dönüm noktası olmasa da ileride çizeceğim yol haritamda bana yol gösteren önemli bir ışık oldu. Yurtdışındaki üniversitelere başvuru süreçlerimde yine çok sevgili Erdem Hocamın bana göstermiş olduğu destek için çok teşekkür etmek isterim. Kendisinden aldığım referans mektubunun bana çok yardımı dokundu. Fikri mülkiyet kavramını ilk kez Fashion Law Institute eğitiminde çok sevgili Erdem Hocam’dan duymuştum ve şimdi yüksek lisansta eğlence sektöründe bu alanını öğrenecek olmam, Fashion Law Institute Istanbul ailesinin üzerimdeki güzel etkisidir. Umuyorum ilerde güzel işlerde Fashion Law Institute Istanbul ile yollarımız kesişir ve güzel projelerde hep beraber çalışırız.

Katıldığım eğitimler sayesinde hem çok eğlendim, hem çok şey öğrendim, hem de CV’mde çok güzel duracak deneyimler kazandım. Üniversite hayatım boyunca moda hukuku programlarına katılmam sayesinde Avrupa ve Amerika’daki birçok üniversiteden yüksek lisans kabulü aldım.

Mezuniyetimin ardından, kabul sürecimde ve burs almaya layık görülmemde Moda Hukuku Enstitüsü’nün verdiği eğitimlere katılmamın çok büyük katkısı olduğunu düşündüğüm University of Oxford’da yüksek lisans yapıyorum. Tüm moda hukuku eğitimlerinden aldığım sertifikaların, Moda Hukuku Enstitüsü hocalarının her birinden edindiğim bambaşka tecrübelerin, tüm bunların ışığında okullara başvuru esnasında yazdığım niyet mektubumun ve Avukat Erdem Eren hocamın benim için yazdığı tavsiye mektuplarının, başvuran diğer öğrenciler arasından sıyrılmamı sağlamış olduğuna inanıyorum.